Blog - Archive Template

Bu başlığı atarken hayrola diyeceklerdir malum kesim. Yok öyle değil sakın aklınızdan geçirmeyin Benim niyetim Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek. Eleştiri ayrı şey, eğip bükmeden konuşmak ayrı… Sevgili okurlarım, Biliyorsunuz, Dört bakanla ilgili olarak bir Yüce Divan davası aldı başını gidiyordu. AKP bana göre göstermelik bir komisyon kurdu, 9 vekil tarafından ki AKP’lidir ‘dört bakan yüce divana gitmesin!’ kararı alındı. Sonra…

Bu aralar hanım vekillerin açıklamalarına, meclisteki eylemlerine takıldım. Dün CHP’yi soldan uzaklaşmakla suçlayarak istifa eden ancak kurduğu yeni partisini sağcılarla dolduran Tarhan Ülker Emine hanımefendinin meclisten neden kaçtığını dile getirmeye çalışmıştım, Bugün öğrendik ki, Sayın Tarhan’ın ne hikmetse tansiyonu tam bugüne rastgelmiş ve gitmek zorunda kalmışmış.. 9 kemiği kırık CHP’li vekilin ağrısı sızısı yokmuydu acaba? Tansiyon biraz dinlenince geçmezmiydi? Dönüp…

‘Parti sola kaydı’ dedi. Bir de seni Cumhurbaşkanı adayı gösterdler. Tansiyonunuz çıkmışmış… Gelmediniz meclise daha doğrusu geldiniz de oy kullanmadınız. 9 kemiği kırık vekile baksaydınız en azından.. Tarih sizi affetmeyecektir. Ya siz; türkücü vekilim, Bi uçak daha bulabilirsiniz? Yazık, Senin yerini dolduracak pek çok kuvvacı isim var meclise gidecek Evet yüce divan oylaması yapıldı, AKP zor yırttı, Dört bakan kurtuldu.…

Önce özetler… Ecevit Başbakandı, Irak tezkeresi için bastırıyordu ABD, Ecevit, Ecevit’ti, Zımba sığmadı.. Kabul etmedi. ABD, ‘nükleer silah var’ zırıltısıyla 11 Eylül’ü de bahane ederek daha sonra eşbaşkanlığına soyunacağımız BOP’u illaki olmazsa olmazı arasına almıştı. Irak’ı vuracaktı. Birden 2001 krizi çıktı, Ecevit hastalandı, Ecevit, Kemal Derviş komplosuyla alaşağı edildi. Kurtarıcı diye çağrılan ithal bakan Derviş, son darbeyi vurmuştu. Ecevit, ‘Siyasi…

Neredeyse haklı çıkacaklar, Dört bakan için neredeyse kurtuluş reçetesi yazılıyor… Zafer Çağlayan’ın, ‘Ben yüce divana gidersem arkamdan Bilal’de gelir’ sözünü her nedense duyan yok, CHP’li Muharrem İnce’nin iddiasına göre komisyon üyelerinin Beştepe’de oylama öncesi esas duruşa geçtiğini de.. Polisin koyduğu iddia edilen paraların adliye içinden bavulla götürüldüğünü de görmediniz.. Para sayma makineleri, o günün fenomeni haline gelen ayakkabı kutuları içerisinde…

Liberal dostlar kızacak biliyorum ama sık sık Özal’lı yıllardan bu sayfalarda örnekler veririm. Merhum, özellikle cafcaflı ABD gezilerinin o zaman çok da yandaş olmayan yazarları gözünden biraz ballandıra ballandıra anlatılmasından hoşlanırdı. Ne ki baba Bush onu Whıte House’de ağırlasa da yanılmıyorsam Dallas havalimanında zenci bir albayın merasimde karşılaması hafızalara kazınmıştı. Öyle ya mıster presıdent nasıl olurda ABD’ye gider ve başkan…