Neredeyse haklı çıkacaklar,
Dört bakan için neredeyse kurtuluş reçetesi yazılıyor…
Zafer Çağlayan’ın, ‘Ben yüce divana gidersem arkamdan Bilal’de gelir’ sözünü her nedense duyan yok,
CHP’li Muharrem İnce’nin iddiasına göre komisyon üyelerinin Beştepe’de oylama öncesi esas duruşa geçtiğini de..
Polisin koyduğu iddia edilen paraların adliye içinden bavulla götürüldüğünü de görmediniz..
Para sayma makineleri, o günün fenomeni haline gelen ayakkabı kutuları içerisinde avrolar, dolarlar..
Hiç ciddiye alınmadı.
Darbeydi; makul masumdu..
Oysa istifa eden GKB’ı Koşaner paşanın ses kayıtlarını yandaş havuz medya nasıl da servis etmişti.
Deniz Baykal’ı kaseti,
İçeri tıkılan onlarca yazarın, aydının yaşadıkları,
Bugün hepsi darbe girişimidir diyenlerin hepsi oradaydı..
Kuşkusuz, 17-25 Aralık AKP iktidarının 11 Eylül’üdür.
Dört bakan yargılanmasa bile bu kambur AKP’nin sırtında durmaya devam edecektir
Bu yara asla kapanmayacaktır.
Yolsuzluklarla mücadele edeceğini söyleyen, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunduğunu iddia eden iktidarın ömür boyu karşısına çıkacak bir anıt olarak kalacaktır.
Yorum Yapın