Çözüm süreci, Barış, analar ağlamasın. Dün gece bir büyüğümle konuşurken şaşkınlığımı gizleyemedim. Konu buradan açıldı. İlk kez bu kadar ciddi görüş ayrılığı yaşadık. Türkiye’nin özgürlükler, barış, demokrasi adı altında daha geniş bir yelpazede yer almasını istiyordu. Hiç itiraz etmedim, -Olur dedim, Yalnız bir ayrıntıyı gözden kaçırmadım ve ekledim. -Şu barış denen çözüm süreci konusunda sizin gibi düşünmüyorum! Toplumun bebek katilinin…

Ne zaman hükümet ‘ı-ıh’, ‘cınk’ dese Biliniz ki en az bir yıl öncesinden MSB çalışmalara başlamıştır. Saraya para yetişecek… Genelkurmay Başkanlığı; ‘Bize sunulan bi şey yok’ dediğinde bu konuda, ‘Aha da bedelli çıkıyor!’ diye fikir yürütürüm. Çünkü çoktan emir girmiştir. Biliyorsunuz hükümetle askerin arası çok iyi….!!!! Tabi ‘askerlik yan gelip yatma yeri değildir!’ derseniz, Zengin de, şırak! diye parayı bastırıverir…

Yandaş basının canı sıkkın. Nasıl olmasın ki, Bir metropol şirketinin yayınladığı ankete göre halk Ak Saray’a kırgın, kızgın. Oran mı? Yüzde altmış iki…   İsraf diyor! Daha.. 17 – 25 Aralık büyük yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı. Ona yasak, buna yasak iktidar önlemeye çabalıyor. Kokusu öyle kuvvetli ki, yasak bir şeye yaramayacak gibi. Daha daha, Çözüm süreci. Sanki kurtar bizi der…

Bizim Diyanet İşleri Başkanı’nın barda fedailik yaptığı haberi yayınlansa, özellikle yandaşlar yapmaz ancak muhalefet basın yazsa ne olurdu? Papa Francesco uçağında bi tarafında Vatikan bayrağı, bi tarafında Türkiye bayrağı sallana sallana İstanbul Atatürk Havalimanına indi. Kırmız halıda bir an tökezledi. Düşündüm de, Bizim DİB’ı bi tarafından şeriat bayrağı, bi tarafında Türk bayrağı ile Vatikan’a inse; Ne olurdu? Dünya tökezler, hücuma…

Hani şu meşhur ‘Çaldıysa çaldı’ sözü var ya, Neredeyse sanki haklılar, dedirtecek cinsten haline geldi. Düşünmek gerekir.. Bir ülke aklınıza getirin ki, dört bakanı hakkında muazzam iddialar var, Yolsuzlukla suçlanıyorlar. Bir siyaset anlayışı düşünün ki, Yolsuzlukları ortaya çıkartmak yerine üstünü kapatmaya çalışıyor. 2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin her anlamda önünü açacağı noktasında bu halka söz vermişti.…

Tırnağında toprak, Beşiğinin ucunda emzirdiği süt, Sarıkızın peşinde giden göz, Topun mermisi ıslanmasın diye yorganını örten o. Cephe de en önde. Erzurum’da savunmada Nene Hatun, Kurtuluş Savaşını yazan Kara Fatma.. Sultanahmet Meydanında Halide Edip Adıvar. Evin dişi kuşu, Çocuklarının anası. Kocasının yoldaşı.. Bir tencere kaynar çorbadaki tat, Çamaşırın kokusu, Suyun berraklığı, Yaz güneşi gibi parlak, Derelerin coşkusu gibi güçlü, Tarlasında,…