Ne demek eşit değil…

Tırnağında toprak,
Beşiğinin ucunda emzirdiği süt,
Sarıkızın peşinde giden göz,
Topun mermisi ıslanmasın diye yorganını örten o.
Cephe de en önde.
Erzurum’da savunmada Nene Hatun,
Kurtuluş Savaşını yazan Kara Fatma..
Sultanahmet Meydanında Halide Edip Adıvar.
Evin dişi kuşu,
Çocuklarının anası.
Kocasının yoldaşı..
Bir tencere kaynar çorbadaki tat,
Çamaşırın kokusu,
Suyun berraklığı,
Yaz güneşi gibi parlak,
Derelerin coşkusu gibi güçlü,
Tarlasında, bağında, harmanında eller.
Kah pamuk tarlasında, kah fındık bahçelerinde, kah tütün serasında..
Kadınlarımız…
Nasıl eşit değiller…!
Anamın gözyaşı,
Öpülesi elleri,
Alnından akan ter,
Bağrına bastığı göğsü.
Nasıl ortak değil…!
Bu çağda bu zihniyet?
Kadını hor gören anlayış,
Sanki ikinci sınıf bir muameleye tabi tutulması gerekirmiş gibi yüksekten bakan kibir…!
Bu anlayış kadınlarımızın hakkı olamaz.
Kadınlarımızın beklediği yarınlarda olamaz.
Öyleyse bir tek çare kalıyor.
Seni böyle görmek isteyen her düşünceye gereken yanıtı vermek.
Cesur olmak, Kadın olmak,
Dik durmak gerekir
Ki,
Eşit olduğunu cümle âlem duysun…

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir