Adını koyun

Çözüm süreci,
Barış, analar ağlamasın.
Dün gece bir büyüğümle konuşurken şaşkınlığımı gizleyemedim.
Konu buradan açıldı.
İlk kez bu kadar ciddi görüş ayrılığı yaşadık.
Türkiye’nin özgürlükler, barış, demokrasi adı altında daha geniş bir yelpazede yer almasını istiyordu.
Hiç itiraz etmedim,
-Olur dedim,
Yalnız bir ayrıntıyı gözden kaçırmadım ve ekledim.
-Şu barış denen çözüm süreci konusunda sizin gibi düşünmüyorum!
Toplumun bebek katilinin serbest bırakılması noktasında hazır olduğunu iddia eden yandaşların, kalemşorların sesleri daha gür çıkıyor..
Dedim ki yine araya girerek.
-Kırk bin kişinin katili nasıl elini kollarını sağlayarak çıkar?
Karşılık verdi:
-Türkiye geçmişte de çok büyük badireler atlattı. Mutlaka demokrasiyi ve çoğulculuğu sağlamalı..
Tartışma alevlendi..
-Hayır diyerek yine söze girdim,
Türkiye’nin yaşadığı o acılar dönemindeki roller ne terörist bir düşüncenin eseri nede bölücülük vurgusudur. 
-İdeolojik bir kavganın toplumda önder olmanın mücadelesidir.
Asla terörle bağlantıları yoktu..
Buradan nereye gelmeye çalıştım.
Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısına kasteden, bu topumu bölmek parçalamak ve yok etmek için maşa görevi yapan terör örgütü ve liderinin demokrasi ve özgürlük kavramları gibi hassas sözcükler arasından sıyrılarak, Türkiye’nin barış ve huzura kavuşacağını dile getirenlerin büyük bir yanılgı ve ihanet içerisinde olduklarını vurgulamak istiyorum.
Kaldı ki çözüm süreci eğer yapılacaksa muhatabı, terör örgütünün lideri değil, toplumun uzlaşarak, bizi biz yapan değerlerden taviz vermeyerek farklı dil, din, ırk ve mezhepten gelen ancak bu ülkenin bireyleri olan toplumların bütünleştirilmesinden geçtiğinin de altını çiziyorum.
Yoksa biz çözüm süreci, demokrasi, özgürlükler, halklar diye başlanılan bu yolda farklı saplantılar etrafında mutlaka duvara toslayacağımızı  unutmamalıyız.
Hele hele teröristbaşı emredecek ve biz buna süreç diyeceğiz,
Bu ayağa kurşun sıkmak değilde nedir Allah aşkına…! 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir