DEDEMİZİN RÜVELVERİ SAYIN BAĞIŞ’INDIR

Cebimizde anahtar.

Cebimizde koz,

Cebimizde seçenek.

Koyun bunları üst üste hiç kimse bu hazırlıkların;

TBMM’nden geçen tezkerenin savaş hazırlığı yönünde yapılmadığını ifade etsin.

Meğer savaş seçeneği ülkelerin gündemine geldiğinde mavi boncuk misali birer tezkereyle dağıtılırmış ta haberimiz yok.

Maşallah hükümet kanadı ve elbette sayın Başbakan tezkere çıktı çıkalı savaştan söz etmeyecek ve belli etmeyecek ya, dilinden düşürmüyor.

Akçakale’ye düşen top mermisi hükümeti bu yönde tedbir almaya itti.

En mutlusu da Dışişleri Bakanı Davutoğlu.

Eninde sonunda yürüttüğü diplomasi ile bu işi çözüverdi, başardı.

Esad’ı o bitirecek.

Buradan sevgili bakanım Egemen Bağış beye’de değinmeden geçemeyeceğim.

Ne görelim gazetelerin (malum olanlar) manşetlerine çıkan sözlerini -belli ki Norveç’i yakaladığımız benzin fiyatını unuttururcasına-  yakıştırmışlar.

Suriye’yi iki saatte bitirecek, orduya sahipmişiz.

Sayın bakanım madem öyle şu 30 yıldır süren illeti neden bitirmiyorsunuz.

10 Yıllık iktidarınız neden bir çare bulamıyor.

Koca Suriye’yi devirmeye gücümüz varda
binlerce şehidin müsebbibi terörü neden bitiremiyoruz.

Bunlar elbette hamaset söylemi ve göz boyamadan ibaret ciddiye alınmayacak açıklamalardır.

Ve bize anlatılan en büyük ders olası bir savaşta her ne olursa olsun düşmanı küçük görüp, harekete geçmektir.

Sayın Bağış’ın, olur ki bu savaşta rolü nedir diye soracak olursanız;

Elbette cepheye gitmeyecek,

Gelişmeleri perde arkasından seyredecektir.

Mecbur kaldığında ise,

Olurda zafer çığlıkları için

Biz kendisine dedemizden kalan rüvelveri teslim etmeye hazırız.

 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir