Böcek

Daha düne kadar, efsanevi komutanların yanında idin,
Gazeteciler,
Aydınlar,
Ulusalcılar,
Vatanseverler,
Tam bağımsızlıktan yana olanlar…
Baş eğmeyenlerin yanında, başında, sağında solunda dolanıyordu…

Dinlediler…!

Birer ikişer kasetler havada uçuşurken, ilaçlanma gereği bile duyulmadı..
Odanın içinde, saksının kenarında, tahta arasında, koridorda, tavan arasında, binanın tepesinde;
Geziniyordun..
O zamanlar paralel, maralel bi yapı da yoktu,
Faiz lobisi mışıl mışıl  uyuyordu..
Gezi Parkı patlamamış,
Mısır karışmamıştı..

Böyyük Tv’ler, gazeteler
2023 Türkiye’sinin sınırlarını çiziyor,
Arap yarımadasının kahramanını ilan ediyordu.
Kükreyen ekonominin ayak seslerini kendilerine göre dinletiyorlardı..
Böcek, o dönem pek revaçta değildi..
Akıl bu,
Aramak işlerine gelmedi…

Böcek değil mi, bir gün bize de zarar verir diye hiç düşünülmedi,
Ortadan kaldırmak yerine, yuvasına girilmeye çalışılınca,
Böcek ısırdı..
‘Ayyy!’ diye bağırdılar.

Çünkü kötü ısırmıştı…

Meşhur ayakkabı kutusu ortaya çıktı,
Dolarlar, eurolar, böceğin ayağında dolanıyordu,
Böceğin girmediği yer kalmamıştı..
Ne demektir bu,
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali,
Her şey usul usul ilerlerken, Türkiye büyük bir gürültüyle uyandı,
Türkiye’de büyük bir heyelan yaşandı.

Kopan kaya parçaları öyle sanıldığı gibi küçük değildi,
Çoğunun üzerine düştü.
Şimdi ezilenler birer ikişer o taşları üzerinden kaldırmaya çalışıyor..

Tesadüf,
Ne greyder, ne dozer, ne taş kırma makinası ne de demir çubuk,
Hiç biri kar etmiyor.
Ben böceğin sesini duymuyorum fakat ortalıkta uçmaya devam ediyor.
Şimdi yuva ilaçlanmaya çalışılıyor..
Hem de en zehirlisinden..