‘Üç beş Mehmet öldü diye Meclis toplanmaz ‘ diyen ve Meclisi toplayamayanlar, Öcalan’ın görüşleri doğrultusunda toplandılar, İşin içine şark kurnazlığı yapıp CHP’yi de katmak isteyen AK Parti, ulusalcıların direnişiyle çark etti, AK Parti yalnız kaldı.. Oysa aynı zihniyet 29 Ekim’i, 19 Mayıs’ı 23 Nisan’ı da kaldırmak niyetinde, Eyaletlerden söz ediliyor, TSK’nın operasyon yapması için Başbakandan gelecek emir bekleniyor, Sağlık Bakanlığının…

Devletin vekili, dava arkadaşlarının zor gününde yola düşerde, sesini avazı çıktığı kadar yükseltirse ne olur? -‘Elebaşı’ Sonra? 33 Mehmetçiği şehit edip, Türkiye Cumhuriyetine kan kusturan Şemdin Sakık kim olur? -‘şahit’ Hem de Darbecilere inat, demokrat!’ Ne günlere kaldık Yarabbim? Kırkbin insanımın katili, ‘Eskiden Cuma namazına gidebilecek kadar, dindar’, Ve Türkiye Cumhuriyeti (pardon onu da almak üzereler) şimdi medet bekliyor! Bülent…

Hava soğuk, rüzgar sanki 8 Nisan’ı bekliyor. Tabelada bir can sıkan yazı; ‘Sil-ivri’ Dışarıda ucu bucağı görünmeyen kalabalık, Vatanseverler… İsyan var… Haksızlığa, rezilliğe, adaletsizliğe… Çünkü görüyorlar! Allah var; Türk Polisi iyi gaz sıkıyor, Sol kroşesi ve yakın kalkan teması da çok iyi… Yeşil sahalarda bile ender görülen barikata geriden gelen milyonlar tekme tokat savurma sa, diyeceğim ki; ‘Silivri Mahkemesi Başkanı…

Önce dediler ki: ‘İlk üç maddeye dokunmayacağız’ Ne ki ben, ‘dokunulur’ dediğim de dostlarım; ‘gene muhalefet damarın tuttu’ demişlerdi. Tıpkı Sayın Başbakanın, ‘Başkanlık özleminin’ olmadığını söylediği günlerde. TBMM’nin bir türlü sözünün geçmediği ve yeni anayasanın hazırlanmasında en hızlı savunucularından Çiçek Cemil ise bu yönde daha önce gelen haberlerin artması üzerine bir iki mırın kırın etti ama, Ben dahil hiç kimse…

Onlarca telefon alıyorum, Dert aynı, Türkiye’nin bir dönüşümden geçirildiğini ifade edenler tavan yapıyor. Ama arkalarında şakşakçı bir kesim olmadığı için sesleri çıkmıyor, Tehditvari sesler diziliyor milyonların üstüne, Bugün gökyüzü her geçen günden daha karanlık… Biraz düşünmeli diye durdum öylece, Hani nerede sessiz çoğunluk, Nedir bu yılgınlık,, Elden tutan sizsiniz, Çuvala doldurur gibi rey veren de siz, Öyleyse bu korku nedir?…

Durun! Nereye gidiyorsunuz? Sizler, ne için oradasınız? Akil dediğin zaman, bir yerde kavga olur, eşitsizlik olur, can yanar da çıkarsınız bir kenardan…! Öyle bir yarattılar ki Türkiye’nin görüntüsünü, Her gün savaş, her gün karışıklık her gün bir patırtı var sanki, Akil adamlar yedi iklim yedi bölge Türkiye’yi gezecekler, İktidar bundan daha iyi bir propaganda malzemesi bulamazdı, Öyle ki, İktidarı kızdırmayacaklar,…