Bayramın üçüncü günü böyle yazı mı olur demeyin..

Konu, ulusallıktan yana ise, mücadele Ayyıldız içinse; 
Benim şeklim değişir.
Bakmayınız hiçbir şeyi umursamıyor gibi göründüğüme…
Aslında içimde fırtınalar kopar.
Geçen hafta içinde iki hatta üç önemli kategoride ulusal anlamda mücadele verdik.
Birincisi Filenin Sultanları İtalya’da, Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası finallerinde,
İkincisi Potanın Perileri İstanbul’da yine Dünya Şampiyonasında,
Üçüncüsü ise kulüp takımlarımız UEFA Kupasında Şampiyonlar liginde mücadele verdi.
Ben antrenör, futbolcu, kondisyoner, kaleci antrenörü değilim işin o tarafına karışmam ama söyleyecek olduğum söz göğsünde Ayyıldız taşıyan voleybolcunun, basketbolcunun, futbolcunun nereyi, temsil ettiğidir?
İlk maçlar, gazoz rakipler, farklı skorlar, aldığımız tesadüfi galibiyetler, başarılar, renkli ekranı süsleyen zafer nidaları üç beş maç sonunda ya da bir müsabaka sonunda ezilip büzülüyor, yok oluyor.
Neymiş efendim rakip dünyanın büyük voleybolcusu, basketbolcusu, futbol kulübüymüş, erişilmezmiş?
Mesela ABD karşısındaki voleybolcular sanki file üstünde topa değil, sokakta süpürge sallarmış gibi vurdular.
Ezik, kokak tesadüfi etmenlerle skor aradılar.
E, tabi sen daha bu işlere kafa yoracak durumda değilsin.
Sen eloğlu büyük kulüp, devlet nasıl
olunur, bu saha da nasıl iyi daha sonuç elde edilir, sporcu yetiştirilir diye kafa yorarken sen ilkokulda türban sorunu daha büyük mesele olarak o alana kaydırılıyorsun!
Voleybolda büyük olmak önemli mi?
İki gazoz sonuçtan sonra havan söner olur biter.
Ya Basketbol?
Bir tesadüfi Fransa galibiyeti sandık ki Dünya Şampiyonasında kürsüye çıktık
Nitekim İspanya bizi darmadağın etti.
Kendi evinde seni eze eze yendi..
Sen neden değilsin,
Kaderin niye hep böyle,
Neden başarılı olamıyorsun..
Çünkü sen IŞİD’le uğraşmak zorunda bırakılıyorsun,
Ona zaman yok.
Tv ekranlarında içi boş kadın programlarını akşama kadar izlemek varken bu işlerle uğraşmak niye?
Gelgeleim anlı şanlı futbolculara..
Giydiği ayakkabı bilmem kaç dolar,
Yattığı yatak öyle.
Yediği, içtiği..
Ama gel gör ki Gümüşhane kadar toprağa sahip İzlanda’ya yenil
Hem de üç tane ye.
Ayyıldız bizim futbolcuların göğsü de değil de sanki onların göğsünde takılı.
Kulüp takımlarımız,
GS Arsenal’e perişan oluyor,
Tottenham’dan bir puan alan BJK başarılı sayılıyor.
Yendik ama ezilmedik diyen TS nereydeyse UEFA şampiyonu ilan edilecek.
Ben mücadele aşkına, bu ülkenin kıymetine, taşınan Ayyıldız’a bakarım.
Ruha bakarım,
Neden başaramadığımızın sorgulanmasını isterim.
Benim için gerisinin hiçbir önem yoktur.
Kulüplerimizi, ulusal unsur taşıyan temsilcilerimizin ruhsuzluğu beni fena halde üzüyor.
Neden yapamıyoruzun sıkıntısına stresine sokuyor..
Biz nerede başaramıyoruzun analizini yapmak gerekiyor.

 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir